Deli Sincap
Tüccar’ın Şarkısı
Şafak vaktiyle hareketlenir pazar yerleri,
Tüccarlar umutla kurar tezgahlarını, güneş doğarken,
Her bir mal; bir hayal, bir hikaye saklar içinde,
Her müşteriyse, yeni bir dostluk ihtimali.
Baharatların kokusu, kumaşların rengi,
Bir araya gelir, hayat bulur pazar meydanında.
Her pazarlık, bir akıl düellosu,
Her anlaşma, bir zafer narası.
Uzak diyarlardan gelen ipekler ve mücevherler,
Deniz aşırı zorlu yolculukların hatırası.
Altın ve gümüş, ellerde parıldar,
Hepsi zamanın ötesinden gelen birer yadigâr.
Artık güneş batarken, tezgahlar kapanır,
Tüccarların yüzünde yorgun bir tebessüm.
Çünkü her gün, yeni bir macera,
Her satış, yeni bir başlangıçtır tüccar için.
Efendim herkese merhaba!
Tahmin edeceğiniz üzere, Deli Sincap benim mahlasım. (Bkz. mahlas: takma ad 😏) Hayır, o kadar da yaşlı değilim, sadece yeri geldiğinde eski kelimeleri kullanmayı seviyorum…
Neden deli sincap gibi bir mahlas seçtin derseniz, iş dünyasını her zaman vahşi bir ormana benzettiğim içindir. Hani bazı filmlerde köyün yaşlı adamı der ya “O ormana giren bir daha çıkamadı evlat!” Artık kim kimi yerse…
Sincap, bu vahşi ormanda en karizmatik bulduğum akıllı hayvanlardan biridir. Zihinleri farklı çalışır. Rızkının peşinde koşarken farklı yollar denemekten çekinmez. Azıcık da ukala ve dik başlıdır hani, kendi bildiğini yapar.
Biliyorsunuz, vahşi bir ormanda esas başarı, hayatta kalmaktır. Sincap, hayatta kalma konusunda da yetenekli bir dostumuzdur. Yani başarılı olma güdüleri gelişmiştir. Zaten bu nedenle sincap adını seçtim.
Deli kısmınaysa şimdi uzun uzadıya girmek istemiyorum. Lakin bu iş hayatında, hele ki satış ve pazarlama alanında çalışıyorsanız; biraz deli, biraz da akıllı olmak lazım. Başka türlü hayatta kalmak zor. Orman, yılanlarla dolu!
20 yılı geçti sanırım. Satış, pazarlama ve iş geliştirmenin her alanında çalıştım. Yerli ve yabancı firmalar. Üreticiler, distribütörler ve hizmet firmaları. Bu 20 yılın benden götürdükleri için yapacak bir şey yok. Bana kattıklarını ise sizlerle paylaşmak istedim. Bu site de işte bundan ibarettir.
Şu anda sahiden adını herkesin bildiği global bir firmada yine satış ve iş geliştirme üzerine çalışıyorum. Durumun nasıl diye sorarsanız, eh işte derim. Devasa firmalarda doğru yolu aramak, bildiklerini anlatmak, yanlışları düzeltmek isterseniz, pek iyi gözle bakmıyorlar.
Ben de buradan anlatayım dedim bildiklerimi, denediklerimi, yaptıklarımı, yapamadıklarımı, bir de denediklerimi.
Umarım ki birazcık da olsa faydam dokunur.
Hadi kalın sağlıcakla!